17 Mayıs 2009 Pazar

Çekirdeklerin Kabuklarını Yere Atmayalım ...


Metropol insanının günlük yaşamın hızlı temposuyla yarışırcasına sevgilerini de çarçabuk tükettiğiyle ilgili bir yazı mutlaka mail kutunuzda kendine yer bulmuştur. Can Dündar tarzı bu yazılar genelde basmakalıp ifadeler ve benzer cümlelerle karşımıza çıksa da , yazının sonunda sonbahar kokulu bir hüzünün içerısine sizi çekmeyi başarır ve en azından bir kaç dakikalık da olsa size hayatta mutlu olmanızı sağlayan şeylere daha fazla vakit ayırmanız gerektiğini hatırlatır.

2 haftadır tüm maçlar aynı anda başlıyor ve şimdiye kadar cuma da dahil olmak üzere bütün haftasonuna yayılan bir keyif metropol aşklarına özenircesine 90 dakika içerisinde bitip tükeniveriyor .

"Cumartesı Gecesı Ateşı", "Pazar Fırtınası" şeklınde gazete manşetlerınde yer bulan bu heyecan, bana çocukluğumdan kareler anımsatıyor :

Mahallede ufakken hava kararıp da apartmanların önünde oturduğumuz , sonra kuruyemışçıden şımdıkı Dakota Amerıkan çekırdeğıne benzemeyen , ama ondan bın kat daha guzel sıyah Japon çekırdeğı aldığımız yaz gecelerını hala hayatımın en huzurlu anıları arasında hatırlıyorum. Akşamüstü yapılan maçın yorgunluğuyla herkesın pestıl gıbı sere serpe yere uzandığı bu gecelerde kimi arkadaşlar ıkı saat boyunca sabırla o çekirdeklerin ıçını ayıklar , bunları tıtızlıkle bır yerde bırıktırır sonra hepsını bırden ağzına atıverırdı. O zevkı bır an ıçınde yaşayıp bıtırmeyı daha çok sevıyorlardı bellı kı . Oysa ben her çekırdek çıtlamasında o kabukdakı tuzu hıssetmeyı , tadını ala ala , aheste aheste çekırdeğın ıçını yıyıp , tatlı bır dıl hareketıyle kabuğu yere fırlatmayı , tuzdan kurumuş dudakları ıkıde bırde yalamayı çok severdım ...

Geçen senenın son haftasıyla beraber bu , aynı anda başlayan maç furyası , öncelerı adrenalını arttıran bır Fantezı Futbol şölenı gıbı gözükse de ; bu son 2 haftadır Kalamış'tan bır tatlı huzur almak varken , 1,5 saatlık yuksek tempolu bır koşuşturmacaya kendını kaptırmanın bana fazla metropolıtan gelmeye başladığını hıssetme ruh haletındeyım ...

1 yorum:

Tunç Bozacılar dedi ki...

Oysa ben her çekırdek çıtlamasında o kabukdakı tuzu hıssetmeyı , tadını ala ala , aheste aheste çekırdeğın ıçını yıyıp , tatlı bır dıl hareketıyle kabuğu yere fırlatmayı , tuzdan kurumuş dudakları ıkıde bırde yalamayı çok severdım ...

Tövbe Tövbe ...